SEÇİMLER... SEÇİMLER... SEÇİMLER...

SPORDA SEÇİM VAR!

Yusuf YALKIN

Federasyon başkanlarının, “Seçimle iş başına getirilmeleri” ilk bakışta demokratik bir yaklaşım olarak görülebilir. Ancak, “Seçim, sporumuz için yararlı oldu mu?” sorusuna “Evet” diyebilmek çok da kolay değil!

Seçim konusuna niye girdim?

Bu hafta Brezilya’da başlayacak Rio Olimpiyat Oyunları’ndan sonra federasyonlarda seçimler yapılacak…

İnsanların daha sağlıklı ve daha sakin, daha mantıklı düşünüp seçime girmeleri gerektiğine inanıyorum.

Bir; her önüne gelen aday olmasın!

İki; başkanlığı döneminde başarısız olanlar seçime katılmasın!

Hatta bunu yasalaştırmak; başkanlığı 2 dönemle sınırlandırmak lazım!

Geçmişte gördük; seçimlerin öncesinde “Çok çirkin suçlamalar” yapılabiliyor. Seçimler sonuçlanınca da; kaybedenlerin büyük bölümü, kazananlar hakkında “Yıpratma hareketi” başlatırken, galipler de, “Enkaz devraldık edebiyatı” yaparak, geçmişte yapılan hizmetleri karalama yolunu yeğliyorlar.

Oysa, sporda başarıyı yakalamak devamlılık ister, istikrar ister, güven ister...
Üzgünüm ama şurası bir gerçek; seçim yönetmeliğindeki bazı hükümler, “Etik dışı pazarlıkları” da beraberinde getiriyor. Kulüp yöneticilerine en çok tavizi veren aday “Avantajlı konuma” geliyor. Bu durumda, adayların o spor dalına katkısı, yönetebilirliği, kapasitesi, bilgisi çoğu zaman göz ardı ediliyor.

Federasyon başkan adayları arasındaki kısır mücadele, aslında kişilerden çok spora zarar veriyor. Ehil kişilerce yönetilmeyen federasyonlarda yerinde sayma; kimi zaman da gerileme kaçınılmaz oluyor.

Bu arada, ne acıdır ki; özerklik de hala sorun olma noktasında!

Çünkü; özerklik demek; “Sponsorlu hayat” demektir. Bu, size maddi destek sağlayan; bunun karşılığında da ürününün reklamını sizin üzerinizden yapan kurumlara ihtiyaç olduğu anlamını taşır. Bütçenizi oradan gelecek gelirlerle dengelemek zorundasınız. Eğer, elinizde o spor dalını sürükleyip götüren “Lokomotif elit sporcular” yoksa; ne kolayca sponsor bulursunuz, ne benzer başka bir maddi destek...

Çeşitli dallarda bir çok ünlü şampiyonunuz olmadan sponsor bulamazsınız; sponsor olmadan da özerk olmanızın bir anlamı kalmaz! Bir çok federasyonumuzun yaptığı gibi yine devletin ağzının içine bakarsınız; “Ne kadar para verecek?” diye…

Özerklik ile sponsorluk, “Siyam ikizleri” gibidir; yapışıktır.

Ayıramazsınız!